Do you want to get language learning tips and resources every week or two? Join our mailing list to receive new ways to improve your language learning in your inbox!
Join the list
156
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
Gelincik (ÖNYARGI)
Uzaklarda Bir Köy...
Kocası, çocuğu doğmadan önce ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın.. Kendisine arkadaş olması açısından, dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik, kadının yanından bir an bile ayrılmaz olur. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşmıştır.
Birkaç . ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına bütün zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır.
Aradan biraz zaman geçer ve anne eve döner. Kapıda gelinciğin kanlı ağzını görünce; `Korktuğum başıma geldi.` diye düşünür. Çıldırmışcasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvancağızı. Tam o sırada içerdeki odadan bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir ve odada beşiği, beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış yılanı görür... (Gelincik yılanı parçalamış ve bebeği yılanın tehlikesinden korumuştur.)
Einstein`in söylediği rivayet edilen bir söz vardır:
`İnsanlardaki önyargıyı parçalamak, benim atomu parçalamamdan çok daha zor.`
85
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
GÖZLERİME İYİ BAK
Gözleri görmeyen genç bir kız ve bir erkek birbirlerine aşıklarmış. Erkek sormuş; "gözlerin görse benimle evlenir miydin?" diye. Kiz da; "tabi senden başka kimim var benim?" demiş. Neyse aradan aylar geçmiş ve bir hayırsever gözlerini kıza bağışlamış ve kız o zorlu ameliyatı geçirmiş. Kız ilk defa sevdiği kişiyi göreceği için çok heycanlıymış. birde ne görsün ki sevgilisinin gözleri yok erkek yine sormuş; "sevgilim ne zaman evleneceğiz?" demiş, kız da; "senin gözlerin yok" deyip çekip gitmiş ve çoçuk arkasından bağırarak şu cümleyi söyler.
"GÖZLERİME İYİ BAK OLUR MU?"
186
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
İmkansız Aşk
Her şeyiyle imkansız olduğunu bildiğimiz bir aşk vardı. İmkansız olmasına rağmen mükemmeldi. Birbirimizden asla vazgeçemiyorduk. Her şeye rağmen herkese rağmen emek vardı, saygı vardı ve tabii ki çok güçlü bir sevgi vardı, ta ki o pes edinceye kadar.
O kadar yaşanmışlığın ardından söylenen en son şey:
Ateş bir gün suyu görmüş, yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına, hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa. Demiş ki suya; gel sevdalım ol! Hayatıma anlam veren mucizem ol!
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa, "al" demiş, yüreğim sana armağan. Sarılmış ateşle su birbirine sıkıca, kopmazcasına. Zamanla su buhar olmaya ateş kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış ya aşkı. Baştan alınlara yazılmış olan kaderi ve yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su. Ateş kızmış, yakmış ormanları, aramış suyu diyarlar boyu, günler geceler boyu. Bir gün suya varmış yolu. O duru gözlerine bakmış suyun, biraz kırgın, biraz hırçın ve o an anlamış; AŞKIN BAZEN GİTMEK OLDUĞUNU AMA GİTMENİN YİTİRMEK OLMADIĞINI.
Ateş durmuş, susmuş ve aşkıyla sönmüş. İşte o zamandan beridir ki ateş sudan su ateşten kaçar olmuş.
Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini de sadece ateş alır oldu, ve bu mesajla her şey bitti. Benim ona dair inancım vardı. Zannediyordum ki, biz her şeyi aşarız. Ama olmadı. Her şeye rağmen hala "kalbimdeki en özel insan" o. Kavuşamamış olsak da!
190
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
Gizli Aşk Gizemli Aşk
Bir gün arkadaşlarla okulda otururken yanımızdan geçti. Daha ismini bile bilmiyordum. Arkadaşım bana ‘'sen onu gerçekten seviyor musun ?'' diye sordu. Zaten ne olduysa o andan itibaren oldu. Niye böyle bir şey söylediğini sordum. Bana ‘'hiiiç'' dedi. adeta rüzgar gibiydi.ona bakarken dalıp gidiyordum, sırada ondan gözümü . alamıyordum.Neyse günler geçti.sonra başkası da duymuş.ismi lazım değil bana ‘'onun çıktığı var…'' dedi. Bütün hayatım bitmişti …
sonra haftalar geçti. Bana çıkma teklif etti. Benim de işim vardı daha tadını bile çıkaramadan ‘'evet'' dedim.onunla çıkıyordum.buna ama inanamıyordum. Neyse biz buluşmaya parka gittik.birlikte oturduk.
Çok heyecanlanmıştım .bakışları yüreğimi ısıtıyordu…bana ‘'seni seviyorum'' dedi. Ben utançtan bayılacaktım.neyse bu böyle sürdü…
Okul çıkışları beni evime kadar takip ediyordu.uzaktan uzaktan bakışıyorduk. Ben eve geldiğimde hep arıyordum.onsuz bir dakika bile bana bir ömür gibi geliyordu… Fakat sonra ayrıldık.niye mi ? çünkü beni severek çıkmamıştı. Başkaları aracılığıyla çıkmıştı. Ben de bunu biliyordum zaten. Onu gördüğümde içim yanıyordu.ama sonra alıştım.her şey bitmişti bunu nihayet kabullenebilmiştim.
Tam unutmuştum ki…
Bugün(15.03.2008) yine onu gördüm hem de bir başkasıyla…
Dünya başıma yıkıldı.sarmaş dolaştı.yanımda arkadaşlar vardı.çok kötü oldum.ama bozuntuya vermedim.ama içim yanıyordu…
Anlamıştım ki onu hala seviyorum…Lanet olsun ki SEVİYORUM..!
196
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
İşsizlik dünyadaki en önemli sorunlardan. Üstelik iş bulmak her gün daha da zorlaşiyor. Otomasyon sistemlerinin yaygınlaşması ile birlikte vasıfsız elemana olan ihtiyaç azalıyor, ekonomik krizlerin artık aniden ve şiddetli yaşanması tehlikesiyle birlikte işletmeler eleman alımlarında cimri davranıyorlar. Sonuçta genel işşizlik oranı da gittikçe büyüyor.
Gençler kendilerine uygun iş bulamamaktan yakınıyor, "Bir fakülte diploması her kapıyı açmalı" diye düşünüyorlar. Oysa, artık ekmek aslanın ağzında. Sadece bir diploma alip üniversiteden mezun olmak yetmiyor. Gençler üniversitedeyken kendilerini yetiştirmeli, meslekleriyle ilgili kurslara gitmeli, konferans ve seminerleri izlemelidir.
Öte yandan, işverenler kalifiye eleman bulamadıklarını söylüyorlar. Beklentileri yüksek ve eleman alırken kılı kırk yarmaya başladılar. Üç yıllık iş deneyimi, 30 yaşın altında olmak, bir veya iki yabancı dil bilmek, bilgisayar konusunda yeterli olmak gibi özellikler artık neredeyse standart. Tabii ki lisansüstü eğitim, iyi görünüş, düzgün konuşma, yaratıcılık gibi özellikler adayların işi kapma şansını artırıyor.
İşsizlik sorunu çözmek yakın gelecekte hiç kolay görünmüyor. İstihdam alanları yaratmak, doğru yatırımlar yapmak gerekiyor. Genç nüfusun enerjisi iyi yönlendirilmeli, doğru zamanda doğru yerde kullanılmalı. Gençler en verimli çağlarında umutsuzluğa düşmemeli. Genç ve dinamik enerjiyi iş gücüne çevirerek ülke kalkınması sağlanabilir. Bu da ancak doğru devlet politikalarıyla mümkün olabilir. Bugün gelişmiş pek çok ülkenin başarısının arkasındaki sır budur.
128
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
877
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
To make a new Audio Request or Script Request, click on Make a Request at the top of the page.
To record or transcribe for users learning your language, click on Help Others at the top of the page.
Recording and transcribing for other users will earn you credits and also move your own Requests ahead in the queue. This will help you get your requests recorded and/or transcribed faster.