Do you want to get language learning tips and resources every week or two? Join our mailing list to receive new ways to improve your language learning in your inbox!
Join the list
30
Words
/
1 Comments
[ Show Text ]
|
"Bak, kış geçti,
Yağmurların ardı kesildi,
Çiçekler açtı,
Şarkı mevsimi geldi,
Kumrular ötüşmeye başladı beldemizde.
İncir ağacı ilk meyvesini verdi,
Yeşeren asmalar mis gibi kokular saçmakta.
Kalk, gel aşkım, güzelim.
5
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
6
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
136
Words
/
1 Comments
[ Show Text ]
|
Bügünden sadece bir ay sonra, küçük oğlum onaltı yaşında olacak. O araba kullanmayı öğreniyor, ve hızla becerikli bir sürücü haline geliyor. Mart ayında bir ara, eşimle ben ona kendi arabasını alacağız. Bu bir genç için, bir çeşit yetişkinliğe geçiş aşaması gibi görünüyor.
Bizim zaten kendi arabaları olan daha büyük iki çocuğumuz var. Aynı zamanda eşim ve benim de birer arabamız var. Böylelikle çok kısa bir zamanda, beş araba sahibi olacağım. Ama bunlardan hiçbiri yeni değil, şimdi alacağım araba da yeni olmayacak. Doğrusu, eşimin arabası on bir ve benim arabam dokuz yaşında. Ve arabamı neredeyse iki yüz bin mil kadar kullandım.
Durumumuz diğer kültürlere göre kendine has görünüyor, ama bügünlerde Amerikalıların arasında oldukça yaygın. Çoğu ülkede, bir aile en çok iki araba sahibi olabiliyor; bir araba veya arabasızlık çok daha yaygın. Bunun nedeni çoğunlukla kalabalık şehirler ve/veya arabaların pahalı olmasıdır.
32
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
3
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
nasılsın?
iyiyim sen?
nasılsın?
iyiyim sen?
176
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
Sevginin sadece sözünü edenler bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "Bakın göstereyim"
demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak, onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da, "derviş kaşıkları" denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş "Bu kaşıkların
ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine "Şimdi" demiş ermiş, "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar
gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan "İşte" demiş ermiş, "Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse,o aç kalacaktır, ve kim kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz, ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında; alan değil, veren kazançtadır daima.
229
Words
/
0 Comments
[ Show Text ]
|
İş kazası tutanağına koordinasyon hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur:
Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu. Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, altıncı kata çıktım. İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım. Bütün tuğlaları varile doldurdum. Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.
İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın bu sırada kırıldığını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı. Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı.Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık. Sol bacağımın kavalkemiği de bu sırada kırıldı. Can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim.
Başımı yukarı kaldırdığımda bos varilin süratle üzerime geldiğini gördüm. Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.
Cenab-ı Hak tüm kullarını böyle görünmez kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim.
To make a new Audio Request or Script Request, click on Make a Request at the top of the page.
To record or transcribe for users learning your language, click on Help Others at the top of the page.
Recording and transcribing for other users will earn you credits and also move your own Requests ahead in the queue. This will help you get your requests recorded and/or transcribed faster.