00:00-01:04
Önce meselenin temeline inmek mecburiyetindeyiz. Bakınız, dünyada komünizm iflas etmiştir. Onun ikiz kardeşi olan kapitalizm de insanlara zulümden başka şey getirmiyor. 1 Mayıs günü Papa yapmış olduğu konuşmada "Kapitalizm bir günah yumağıdır. Emekçileri eziyor. Bir zulüm düzenidir. Bu düzenin mutlaka değişmesi lazım gelir." demiştir. Bu sebepten dolayıdır ki, Türkiye'deki dert bugün tatbik edilen düzenden ileri geliyor. 50 seneden beri Türkiye'yi idare eden batı taklitçisi partiler, Türkiye'de bir köle düzeni kurdular.
01:04-02:01
Bu düzeni görmeden bu düzeni ortadan kaldırmadan bu meseleler hallolmaz. Şimdi bak, muhterem Başbakan'ın konuşmasını dinledim. Ben en sonra konuşmayı tercih ederdim ama diğer arkadaşlarımın ne konuşacağını da baştan biliyorum. Onlar da birtakım pansuman tedbirleri söylecekler, göreceksiniz. Bu pansuman tedbirleriyle de bu iş hallolmaz. Bu işin hallolması için bu sömürü düzeninin değişmesi lazım gelir. Bunun adına adil düzen denir. Türkiye adil düzene geçmedikçe bu aziz vatandaşlarımızın şikâyetlerinin ortadan kalkması mümkün değildir. Niçin? Çünkü bugün Türkiye'de batıyı taklit eden partiler bir faizci düzen kurmuşlardır. Çıkarttıkları kanunlarla faizler masraflara yazılıyor ve de fiyatların içine giriyor.
02:01-03:01
Bugün bir vatandaşımız... Şimdi 1000 liraya çıktı 400 gram ekmek. Yuvarlak olsun diye 900 lira diyeceğim müsaadenizle. 900 lira verip fırından ekmek alırken bu ekmek parasının içinde 300 lira faiz ödüyor. 300 lira da vergi ödüyor. Bak bir doktora tezi gibi, tarladan ta bakkaldan ekmeği alıncaya kadar kırmızı işaretler nereden hangi faiz giriyor. Mavi işaretler de nereden hangi vergi giriyor. Bir doktora tezi gibi biz bunun hesabını yapmışız. Siz bu vatandaşları faizle eziyorsunuz. Zihniyet olarak söylüyorum. Bugünkü faizci kapitalist düzen haksız vergilerle eziyor. Bu faizler, bu vergiler kalkmadan kiti şöyle yapacağım. Öbürünü böyle yapacağım. Bu çocuk masallarıyla bu iş düzelmez. Bugün 60 milyon insan satın aldığımız mallar içerisinde 40 trilyon faiz ödüyoruz.
03:01-04:02
Bu faizler de ne acı ki, alınan dış borçların faizi olarak dışarıya gidiyor. Türkiye 50 milyar dış borç yapmış. 70 trilyon da iç borç yapmış ve bu millet bu iktidara 8 senede 1000 trilyon Türk lirası para verdi, takribi bir hesapla. Borç olarak, vergi olarak... Bunların hepsi israf edilmiştir. Zaman kaybedilmiştir ve milletimiz ezilmiştir. Bakınız, yapılan iş şudur. Önce bir defa bütün bu satın alınan malların içerisinde ödenen faizler, dış borç faizi olarak Amerika'daki siyonist bankalara gidiyor. Oradaki para da bizim kardeşimiz Suudi Arabistan ve Kuveyt'in petrol parasıdır. Biz bunlarla iyi münasebet kurup bu paraları çok daha uygun şartlarla yararlanabileceğimiz halde onlardan almıyoruz. Onlara sırtımızı çevirmişiz.
04:02-05:04
Bu bankalardan alıyoruz ve bunlara senede 8,5 (sekiz buçuk) milyar dolar faiz ödüyoruz. Sıcak dövizin faizini de katarak söylüyorum bu rakamı. İşte milletimizi ezen budur. Bu iktidarlar, zenginlerden vergi almıyor. Onların parasını senede %60 (yüzde altmış) faizle hazine bonosu diye alıyor. Sonra %60 fazlasıyla veriyor. Kim ödüyor bunu? İşte bu şikâyeti yapan milyonlar. Düzen bir köle düzenidir. Şimdi bakınız, faizle herkesin gelirinin üçte biri elinden alınıyor. Malların içerisine giren vergiyle herkesin gelirinin üçte biri alınıyor. Yani, geçinemeyen insandan bunlar alınıyor. Bundan başka şu anda dahi harıl harıl darphane çalışıyor. Karşılıksız para sürülüyor ve bu karşılık parayla da vatandaşların cebindeki paranın yılda %25'i, tabirimi mazur görürseniz, çalınıyor. Çünkü haksız olarak alınıyor.
05:04-06:10
Bundan başka, Merkez Bankası'nda takır takır birisini oturtmuşlar. Her gün paranın değerini emirle değiştiriyorlar. Böylece de vatandaşın cebindeki paranın %25'i çalınıyor. Sonra bu bankacılık düzeni bu fakir fukara millet hırsız çalmasın diye parasını koyacak yer yok, bankaya koyuyor. Onlar götürüyor. Bu düzenin koruduğu holdinglere batık kredi olarak veriyor. O holdingler Hilton'da şampanya içiyor. Bizim bu vatandaşlarımız da böylece ezilip duruyor. Bankalarda mevduat faizi %60, kredi faizi %120. Şuradan alıp buraya dönerken %60 zam koyuyor. Şu gömleği yapan esnaf %120 faiz ödeyip para alıyor. Faizi ödüyor, masrafa yazıyor. Gömleği satarken o parayı bana ödetiyor ve bütün bu paralar da batık kredilerin tamiri için gidiyor. Yani, bu bankalar fakir fukaradan parayı alıp zengilere veren birer emme basma tulumbadır. Bu düzen değişmeden bu millet rahat etmez.